E-ticaret sektöründe her geçen gün yeni bir karar alınıyor. Online olarak kendi mağazasını oluşturup satış yapma sürecine dahil olan kişi sayısı bu yıl gittikçe arttı. Bu artış beraberinde farklı önlemleri de beraber gerekli kılıyor. Özellikle tüketicinin ihtiyaç dahilinde olmadığı halde ürünü alıp tekrar iade etmesi ya da beğenmemesi gibi bir durumlar üreticiyi olumsuz olarak etkiliyor. Bu durumu net olarak engelleyebilmek için Amerika’da kullanılan bir sisteme geçiş yapılması kararı veriliyor.
İade Oranı Yıllar İçinde %63’e Ulaştı!
Amerika’da bir araştırma yapıldı. Yapılan araştırmada alışveriş yapılan online platformlardan aynı ürünün farklı bedenleri ya da farklı renkleri alınabiliyor. Beğenilmediğinde geri iade edilebiliyor bunda bir problem olmuyordu. Bunu yapan kişilerin sayısı %63’e kadar ulaştı. İade edilen ürünlerin toplam maliyeti ise 761 milyar dolara kadar ulaştı. 2017 yılında bu rakam %40 iken bugün %63’e ulaştı. Her geçen yıl yükseldiği de fark ediliyor. Öte yandan yapılan anketlerde gösteriyor ki iade sürecini kolaylaştıran sektörlere yönelik daha çok itibar ediliyor. Müşterinin memnuniyeti bu konuda daha da artıyor. İade tüketici pozisyonunda ücretsiz fakat çevresel olarak olumsuzlukları da yadsınamayacak kadar fazla lojistik masraflarını önüne geçilemiyor.
İade Edilen Ürünler Zarara Uğratıyor!
Bazı ürünler tekrar kullanılamadığı için işlevsiz hale gelerek atık ya da çöp niteliğinde yeniden kullanılamaz şekilde köşeye atılıyor. Arka planda ise iadelerin süreci de düşünüldüğünde lojistik ve ambalaj masrafından kaynaklı olarak kar edemeyeceğini düşünen üretici enflasyon oranı çok düşük ya da hiç değişmemiş olsa bile bir sonraki ay ürünün fiyatını yükseltme gereği duyuyor. 20 TL ile 50 TL arasında bir farkla fiyat artabiliyor.
Mağazada %5 Online’a da %13 Ürün İade Ediliyor!
Mikro girişimciler için bu ileri boyutlu bir e-ticaret problemi haline dönüşmüş durumda. Bu süreçte markaların daha çok ön planda olması gerekiyor. Daha çok sürdürülebilir alışverişe yöneltilebilir ve bu zararı önleyebilir bir politika oluşturulmalıdır. Doğru bilgilerle hizmet sunulmalıdır. Finansal olarak lojistik yönüyle de zarar görülmesinin önüne ancak markalar geçebilir. İstatistikler mağazadan alınan ürünlerin iadesinin %5 online’da ise %13’e ulaştığını gösteriyor. Elbette ki fiziki mağazalarda satışı yapan tecrübeli elemanların ürün üzerindeki bilgisi müşteriye sirayet ediyor ve bu nedenle geriye dönüt alınması daha az hale geliyor. Online satışta ise markalar doğru yönlendirmeyi yapamadığı için sistematik olarak iade süreci sürekli yaşanmaya devam ediyor.